Bir şiir, üç derece

Lisedeyken, liseler arası bir şiir yarışması için öğretmen konulu bir şiir yazıp yarışmaya katılmıştım. O zaman ilçe 2.si oldum. Geçen yıl, şu an okuduğum okulda yapılan öğretmen konulu yarışmaya da bana ait olduğu için aynı şiirle katıldım. Bir üst sınıfım birinci, ben ikinci seçildim. O yarışma 70 şiir üzerinden yapıldı. Ama birinci olan şiir gerçekten de güzel bir şiir değildi. Açık konuşmak gerekirse, kâfiyeden de, hece ölçüsünden de uzaktı. Bu yıl, geçen yıl hakkımı alamadığımı düşündüğümden, aynı şiirle bir kez daha katıldım yarışmaya. . Bu defa birinci seçildim. Öyle çok da güzel bir şiir sayılmaz ama, cefakâr, emekçi öğretmenleri düşünerek içten yazdığım bir şiirdi bu. 2005 yılının Kasımı’nda yazdım. Bitanemin* tavsiyesiyle bugün – 4 yıl sonra – sizinle paylaşıyorum.

Öğretmenim
Bu topraklar üstünde, ay-yıldızıma ait
Atatürk’ün sözüne koca bir millet şâhit
Yeni neslin mimârı, bir güneş üstümüze
Öğretmen kâfiyedir, güç katar sözümüze

Yanardağdan fışkıran lâv gibidir gözleri
Anadolumun gülü, karlı şark’ın özlemi
Soran olur: “duayla mı, sözle mi?”
Dikensiz gül; suyla biter hasretin.

Gün gelir, hilâl olur gökteki sancak
Yıllar geçer yorgun düşer bakışlar
Ömür biter gün görmemiştir ancak
Yüzü güler, kulağında alkışlar.

Şunu bil ki, bilenle, bilmeyen bir değildir.
Sanma hayat sırtüstü bulutları seyirdir
Kalemlerimiz hazır, savaş hazır, ruh hazır
Bilmek yarım bardak su, bilgi ise nehirdir.

Kim kurar barajları nehirlerin önüne?
Kim döndürür yüzümüzü doğruluğun yönüne?
Milyonlarca soruya tek cevabım var benim:
Kim olacak, tabii ki sizsiniz öğretmenim.

Bu yazıyı paylaşmak istersin diye buraya renkli düğmeler koydum
blank
Blog Yazarı
Sezer İltekin
Bu konuyla ilgili bir fikriniz var mı?

13 Yorum