Ali Kaptan’a kafa atmak

Her sabah sekiz buçukta işe gidip, şişkin klasörler, kör bir delgeç, ne zaman kullanmaya kalksa telinin bittiği metal bir zımba ve a4 kağıtları arasında, sırf ondan iki yıl daha fazla okudular diye kendisi gibi iki kolu ve iki bacağı olan insanlara bir sürü rapor vererek iki monitör ve kafasının dibinde fabrika gibi çalışan koca bir fotokopi makinesinin karşısında sabahtan akşama kadar kafa patlatan bir insan ne kadar mutluysa o kadar mutluyum işte. Mesela şu an; bir yandan yazı yazıp bir yandan Fatmagül’ün şu çakma Kerim Tekin’e attığı tripleri izliyorum. Zevkten değil a dostlar, anamın zoruyla. Gözümle görmeden sadece seslerini duyarak müptela oluyorum bu dizilere. Psikopat Mete’nin hastasıyım mesela. Ve Ali Kaptana kafa atmak istiyorum.
Bugün devletin on ayda verip altı ayda almaya çalıştığı öğrenci kredisinin pazarlığını yapmak üzere bir devlet kurumuna gittim. Korku filmi gibiydi. Tamamı kırkbeş yaş üstü, menopoz konusunda kitap yazabilecek birikime sahip görünen bayan memurlar ve kasası monitörün altında olan beyaz bilgisayarlar vardı orada. Havadaki kasveti bir düşünün. Böyle bir dünyada yaşıyorum işte ben.
Bu yazıyı paylaşmak istersin diye buraya renkli düğmeler koydum
blank
Blog Yazarı
Sezer İltekin
Bu konuyla ilgili bir fikriniz var mı?

8 Yorum
  • Allah yardımcın olsun usta okuyunca benim bile içim karardı. Sevdiği işi yapabilen şanslı kişilerdenim. akşama kadar ayaktayım 2 haftada bir faranjit belirtisi ve bol stresli olsada işimi seviyorum.

    Doğru tahmin ettiniz ÖĞRETMENİM…

  • öğrenim kredisi geri ödemesiyle ilgili benimde içimde birikmişler var ama çirkefe bağlamak istemiyorumda gece gece. 2 kez gidip 3kez kavga ettim kyk bürosunda. Halkla ilişkiler sandığım departmanın aslen “halkla ensest ilişkiler” departmanı olduğunu anlamamda fazla sürmedi. Bana insanlık dersi bile verdiler. (: irfan mağduru insanların insafına kalmış benim insanlığım.

  • Ah Fatmagül Ah…
    Yedin bitirdin bizi.
    Kim derki bilmem ne Bihter bu Fatmagül.

    Ayrıca ne çirkin ağlıyor bu kız ya. Benim annecim de bu dizinin hastası, her ne kadar ben tiksiniyor olsamda.Kız filmin bi saatinde ağlıyor, geri kalanında Kerim’e trip atıyo. Yahu o Kerim de ne gurursuz adam :D Acık erkek ol, acık kalıbının adamı ol ya :D Kız yüzüne tükürse mendile silip saklar .

    Gel gelelim şu kara günlü diziye. Anladınız siz hangi diziden bahsettiğimi ? Aman illaki ismini… Neyse söylüyeyim ” Geçer kiiii sana.. zaman bir öyle bir böyle” .

    Ya kardeşim bu kadar mı acite edilir olaylar. Bu kadar mı her lanet durum gökten elma niyetine bu ailenin başına düşer. Bir zaman izledim bak, itiraf ediyorum hani. Ama baktım ki bu filmi izlemek beni kanser etcek “bırak ya” dedim.Üç günlük ömrümde bir de Cemile Karısına ağlamak niye? Kendisi filmden aldığı paralarla gününü gün ederken hemi de!!

    Şurda küresel ısınma almış başını gitmiş. Amerika’nin kuklası olmuşuz. İsrail’e bir laf söyledikten sonra kurbanlık koyun gibi korkar olmuşuz. Okulu bitirip iş bulup bulmama durumu mevcut. Eğitim sistemimizin hiç öğrenciden yana olamayışı. Avea’nın evimizin salonundan çekmiyor oluşu :D

    Akşam yemekte brokolinin olmayışı. Radyodaki istek programının benim istek parçama sıra geldiğinde bitmesi :D

    Yahu dert mi yok arayana? Aslından hepimiz Mete’den daha piskopat olabilecek bir habitatta değil miyiz?

    Tamam Mete de bizi şaşırtan bişeyler var yani yok değil.Mesela kızdığında o masum yüzünden beklenmeyen damar çizgileri oluyoşuyo. Bazen o damar patlayacak kamera üst baş demiyecek batacak diyorum. Hatta o öyle olunca ben refleks olarak televizyonun görüş sahasından uzalaklaşıyomuşum. Görüp de diyenlerin yalancısıyım.

    Ali Kaptan’a ise şunu diyorum!

    “Seninle ölümde buluşacağız Alii Kaptaaaannn”

    Dizi mi izlemek istiyorsunuz Trt1 deki “Seksenler” dizisini izleyin…
    Gülse Birsel’in “Yalan Dünya”sını izleyin…

    Hep demişimdir:
    Gülmek şart!